dokun
Çanakkale
Çanakkale Seramiği
Yapılan araştırmalar Çanakkale seramiğinin 17'nci yüzyıla kadar tarihlenebildiğini göstermektedir. Geçmişten günümüze, fonksiyonel araç gereçlerin yanı sıra, süs ve dekoratif amaçlı eşyalar da üretilmiştir. Çanakkale seramiklerinde; tabak, çanak gibi yemek servis araçları, testi, fincan, ibrik gibi sıvı taşıma kapları ile duvar tabakları ve çeşitli kullanım araç gereçleri gibi oldukça geniş bir ürün çeşitliliği bulunmaktadır.
Ayrıca yelkenli, gemi, balık ve eski mimarı yapılı evler, kullanılan diğer yaygın desenler arasındadır. Çanakkale seramiklerinin sırlanmasında beyaz renkte olan astar dışında kullanılan başlıca renkler Şerabi (kahverengi), Çanakkale Yeşili ve Çanakkale Sarısı’dır. UNESCO 2020 yılında Çanakkale Seramiği ustalarından İsmail Bütün’ü “Yaşayan İnsan Hazinesi” olarak seçmiştir.
Kazdağları Şifalı Suları
Kazdağları’nın eteklerinde çok sayıda kaplıca ve şifalı sular mevcuttur. Bayramiç-Külcüler Kaplıcası, Çan’daki Bardakçılar ve Etili kaplıcaları, Yenice’deki Hıdırlar Kaplıcası, Gönen Kaplıcası, Edremit’teki Güre Afrodit Kaplıcaları bunların en bilinenleridir. Antik çağlarda da şifa kaynağı olan bu kaplıcalar günümüzde de kullanılmaya devam etmektedir.
Sepetçilik
Çanakkale’de yaygın olarak karşılaşabileceğiniz el sanatlarından biri de sepetçiliktir. Sepet örücülüğü, Biga İlçe Merkezi ve Ağaköy, Çan İlçe Merkezi Güngören Mahallesi, Gelibolu İlçesi Evreşe Beldesi’nde yoğun olarak görülmektedir. Sepet örücülüğünde genellikle saz ve bazı ağaç dalları kullanılmaktadır. Geçmişte meyve, sebze ve taşıma aracı olarak kullanılan sepetler, günümüzde dekoratif amaçlı olarak da kullanıldığından oldukça çeşitlenmiştir.
Kıspetçilik
Kıspet, deriden yapılan özel bir yağlı güreş giysisidir. Ülkemizde kıspet yapan ustaların son temsilcisi olan İrfan Şahin, Biga ilçemizde yaşamakta ve mesleğini burada icra etmektedir. İrfan Şahin, UNESCO’nun Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi kapsamında ülkemiz adına Yaşayan İnsan Hazinesi (YİH) olarak ilan edilmiştir. Tabaklanmış dana derisi ile dikilen kıspetin yapımı oldukça zahmetli ve zaman gerektiren bir uğraştır. Tabaklanmış dana derisi, kalıplar kullanılarak çizilir ve kesilerek hazırlanır. Bacak, kasnak, hazne, kemer gibi bölümlerden oluşan kıspet, bu parçaların makine ve el dikişiyle birleştirilmesi sonucunda üretilmektedir.
Ayvacık Halısı
Çanakkale yöresinde halıcılık 15. Yüzyıldan beri yaygın olarak yapılmaktadır. Selçuklu Dönemi'nde Batı Anadolu'ya yerleşen Yörük ve Türkmenler, Selçuklu sonrası Antik Kazdağı yöresinde yoğunluk kazanmışlardır.
Ayvacık adını halıları ile duyurmuştur. Ayvacık ilçesine bağlı köylerde doğal boya kullanılarak el ile dokunan halılar, solmama konusunda 100 yıl garantili olarak satılmaktadır.
Zengin bir tarihe sahne olan bu bölge, etnolojik ve sanatsal bakımdan da zengindir.
Yöredeki Türkmen aşiretleri ve Manav, Pomak, Bulgar, Çerkez, Yörük, Tahtacı, Çepni, Alevi, Samanların kültürel özellikleri ve zenginliği harmanlanınca, Çanakkale'nin bugünkü sosyal ve kültürel çatısı ortaya çıkmıştır.
Geleneksel el dokumacılığı, yöre halkının Troia'dan beri en köklü geleneğidir. Ayvacık'ta ve köylerindeki evler dolaşıldığında, çoğu evde tezgah (halı, kilim, dokuma) olduğu görülür.
Babakale Bıçakçılığı
Ülkemizin en batısındaki Bababurnu’nun uç kısmında yer alan Ayvacık İlçesi'ne bağlı bir köy olan Babakale, bu özelliğinin yanı sıra bıçakçılığıyla çevrede bilinen önemli merkezlerden biridir. Bıçakçılıkla uğraşan ustalar, Babakale bıçakçılığının geçmişini 1720’li yıllarda yapılan kale ile başlatmaktadırlar. Kale yapımı bittikten sonra kaledeki askerlerin kılıç, kama ve benzeri silah ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla ilk ustaların Babakale’ye yerleştirildikleri ifade edilmektedir.